İyi niyet ve kandırılma (Netflix örneği ve influencer olmak)

İyi niyet ve kandırılma (Netflix örneği ve influencer olmak)

40 yaşındayım.

Son 30 seneyi iyi hatırlıyorum. Özellikle kandırıldığım anları. Tüm yüzler hala gözümün önünde. Ben hep iyi niyetliydim. Birileri iyi niyetimi kullandı. Peki bu yüzden iyi niyetli olmamak mı gerekli?

Elbette hayır!

Uzun vadede iyi niyetli olmak hep kazandırmadı. Ama teraziye koyup tarttığımda iyi niyetli olmamın bana katkısı hep daha fazla oldu.

Netflix örneğine gelince.

Netflix online bir platform olmadan önce posta ile DVD gönderen bir platformdu. Eğer DVD yolda kırıldıysa ya da kaybolduysa hiçbir soru sormadan yenisini gönderme politikası vardı. CEO bu konuyu şöyle savunuyor (mealen):

Kötü niyetli birileri hep olacak. Ama bu %5'ü geçmiyor. Biz %5'in iadelerinin doğru olduğunu tespit etmek için %95'e cezalandırmama (ek iş çıkarma) yolunu seçtik.

Hayatta birileri bizi kullanacak, kandıracak, üzüleceğiz.

Takipçisi ile güven ilişkisi kuran her influencer da uzun vadede kazanır. Önemli olan gece uyuduğumuzda vicdanımızın rahat olması. Ya da çocuklarımıza anlatamayacağımız hiçbir şeyi yapmamamız.

Hata yapmak ile yanlış yapmak çok farklı şeyler.

Birisinde iyi niyetli olabilirsiniz, ama diğerinde bunu söylemek zor.

En değerli varlığınız olan zamanınızı ayırıp okuduğunuz için teşekkürler 🙏